Bir Ağacın Büyüme Serüveni: Bir Ağaç Nasıl Büyür?

Küçücük fidelerin nasıl devasa ormanlara dönüştüğünü hiç merak etmiş miydiniz? İş, gıda, sağlık ve küresel iklim krizi bağlamında insanlığa inanılmaz katkıları olan ağaçların oldukça büyüleyici ve yakından bakmaya değer olduklarını düşünüyoruz. İklim kriziyle olan mücadelede, ağaçların rolünü ve gücünü hepimiz benimsemeliyiz. Bu yazımızda, ağaçların nasıl büyüyüp geliştiğini detaylıca anlatırken, insanlık ve gezegen için bu kadar önemli olmalarının sebeplerini belirtiyoruz.

Küçücük fidelerin nasıl devasa ormanlara dönüştüğünü hiç merak etmiş miydiniz? İş, gıda, sağlık ve küresel iklim krizi bağlamında insanlığa inanılmaz katkıları olan ağaçların oldukça büyüleyici ve yakından bakmaya değer olduklarını düşünüyoruz. İklim kriziyle olan mücadelede, ağaçların rolünü ve gücünü hepimiz benimsemeliyiz.

Bu yazımızda, ağaçların nasıl büyüyüp geliştiğini detaylıca anlatırken, insanlık ve gezegen için bu kadar önemli olmalarının sebeplerini belirtiyoruz.

İçindekiler

Bir Ağaç Nasıl Büyür?

Ağaçların önemini anlamak için önce nasıl büyüdüklerini ve geliştiklerini anlamalıyız.

  1. Tohum: Yaşamın Başladığı Yer

Her ağaç hayata bir tohum olarak başlar. Her tohumun iç kısmı, hayatta kalmak ve yeşile dönüşmek için ihtiyaç duyduğu besinlerle doludur.

Birçok şekli ve boyutu olan tohumlar, farklı şekillerde toprağa dağılırlar. Böcekler tarafından çapraz tozlaşmayla taşınmaları yaygındır ancak rüzgar veya hayvanlar tarafından da taşınabilirler.

ecording olarak, biz bu süreci insansız hava araçları ile yürütüyoruz. İklim krizinden olumsuz etkilenen onlarca Anadolu kadınının yardımıyla ürettiğimiz tohum toplarını, ulaşılması zor alanlara ecoDronelar ile taşıyarak biyoçeşitlilik çalışmalarına destek veriyoruz. Daha fazlası için: https://ecording.org/ecodrone/

Bir tohum, uygun koşullara sahip bir ortam bulup yerleştikten sonra, büyümesinin bir sonraki aşamasına geçebilir.

  1. Çimlenme: Tohumdan Fideye

Yaşam döngüsünün bir sonraki aşaması, bitkinin toprakla buluştuktan sonra tohumun içinde büyümeye başladığı çimlenme sürecidir.

İlk kök tohumun içinden çıkar ve kendisini toprağa sabitler. Bir çapa görevi görür ve tohumun suyu emmeye başlamasını sağlar. Kısa bir süre sonra, tohumun içinden çıkan filiz toprağın yüzeyine doğru ilerlemeye başlar. 

Böylelikle bitkinin gövdesi ortaya çıkmış olur. Bu, ‘ağacın yaşam döngüsü devam ediyor’ demektir. Aynı zamanda, bitkinin hastalık gibi riskler altında olduğu bir zaman dilimidir.

  1. Fidan: Yeni Zirvelere Ulaşmak

Bir fide, yaklaşık bir metre yüksekliğe ulaştığında fidan olur.

Fidan dönemini ağacın gençlik yılları olarak düşünebilirsiniz. Hızlı büyüyebilir, ancak tam olgunluğa erişmeden önce kat etmesi gereken uzun bir yol da vardır. Gövdesi hala esnektir ve kabuğu pürüzsüz bir dokudadır. Fidanlar çiçek veya meyve veremez, yani tohum üretemezler.

  1. Olgun Bir Ağaç: Çoğalmaya Hazır

Bir ağaç olgunluğa eriştiğinde ve tam olarak büyüdüğü kabul edilebildiğinde, kendi meyvesini, çiçeklerini veya yemişlerini üretebilir. Bu, üreyebileceği ve yaşam döngüsünün yeniden başlaması için tohumlarının dağılabileceği anlamına gelir.

Olgun bir ağacın genellikle geniş bir gövdesi, ayrıca birçok şekil ve renkte yaprakları filizlendiren çok sayıda dalı vardır. Gençlik yıllarını geride bırakmış ve geniş bir çevrenin hayati bir parçası olan ağacın, ömründe en verimli olduğu dönemdir. 

Bazı ağaç türleri, yaşam döngüsünün bu olgun aşamasında diğerlerinden daha uzun süre kalır. Örneğin; meşe ağaçlarının çoğu, yaklaşık 40 yaşında meşe palamudu üretmeye başlar ve üretkenlikleri 80-120 yaşlarında zirveye ulaşır. (1

Meşe ağaçları genel olarak 300 yıl üretken olup, ardından 300 yıl dinlenirler. Dinlendikten sonra tekrar tohum üretmeye devam edebilirler. Üvez ağaçları ise yaklaşık 15 yıl sonra meyve vermeye başlar ve yaklaşık 120 yıl sonra ömürlerinin sonuna gelirler. (2)

Bir ağacın yaşını ise her yıl kabuğunun altında çıkardığı halkaları sayarak öğrenmeniz mümkün.

Meşe Ağacı
  1. Ağaçlar da Ölür: Çürüyen Ağaçlar

Bir ağacın çürümeye başladığı ve yaşam döngüsünün son aşamalarına geldiği zaman, daha az kullanışlı hale geldiğini düşünebilirsiniz. Ama durum böyle değil.

Çürüyen her ağaç veya “budak”, herhangi bir zengin biyolojik çeşitlilik içeren ormanlık alanın veya orman ortamının önemli bir parçası. Kendisi ölmüş olabilir ancak verimliliği devam etmektedir. Çünkü:

  • Böceklere ve mantarlara yuva olur
  • Böcekler, kuşlar, yarasalar ve diğer küçük memeliler için besin kaynağıdır
  • Yukarıda belirttiğimiz canlılar barınak için ağaçtaki oyuklardan veya deliklerden yararlanır

Ölmüş ya da çürümekte olan ağaçlar, bir ahşabın biyolojik çeşitliliğinin hayati bir parçasıdır. Cansız bir ağacı ormanlık alandan çıkarmak, yukarıda okuduğunuz pozitif etkenlere engel olarak, biyolojik çeşitliliğinin önemli bir bölümünü ortadan kaldırır.

Ağaçların Bu Kadar Önemli Olmasının 8 Nedeni

  1. Hayati Su Döngüsünü Düzenlerler

Su döngüsü, suyun yağmur olarak yere düştüğü sürecin ismidir. Bu sular, daha sonra ağaçlar ve diğer bitkiler tarafından emilir ve ardından buharlaşarak tekrar havaya salınır.

Bir ağaç her gün yaklaşık 950-1515 litre suyu tekrar havaya bırakır. Bu nedenle ağaçlar, havadaki optimum nem seviyelerini korumak için çok önemlidir. Ayrıca hayatta kalmak için tükettiğimiz tatlı suyu sağlaya) su döngüsünün dengede kalmasını sağlarlar. (3

Su döngüsü söz konusu olduğunda dünya doğal bir ritim oluşturmuştur. Ormansızlaşma bu döngüyü ciddi şekilde bozar ve gezegenin yalnızca %3’ünü oluşturan tatlı su kaynaklarını tehlikeye atabilir.

  1. Ağaç Demek İş ve Ekonomi Demek

Yağmur ormanlarının bakımından ağaç dikmeye,, meyve hasadından biyolojik ve botanik araştırmalara kadar ağaçlar insanlık için çok sayıda iş alanı yaratır.

Fiziksel olarak zorlayıcı diğer birçok işte olduğu gibi, kırsalda yaşamını sürüdüren ve sosyo-ekonomik imkanları kısıtlı insanlar ile çiftçilerin geçim kaynağını ormanlar oluşturuyor. Çoğu küçük, genellikle kırsal topluluklar için, ağaçlar olmadan yerel halkı ayakta tutmak oldukça zordur.

Ormansızlaşmanın istihdam yarattığı da söylenebilir ancak uzun vadede sürdürülebilir değildir. Ağaçlar bittiğinde iş de biter.

  1. Yaban Hayatı İçin Hayati Yaşam Alanları

Orman habitatlarında çok çeşitli kuşlar, böcekler ve memeliler yaşar. Bu canlılar yüzyıllar boyunca ormanda yaşamaya  uyum sağlamış ve ona bağımlıdır.

İlk akla gelen daha büyük ve vahşi ya da yabani hayvanlar (filler, kaplanlar vs.) olabilirken, görünüşte basit bir ağaç, çok daha küçük boyutlu yüzlerce hatta binlerce canlıya ev sahipliği yapabilir. Yılanlar, kurbağalar, kırkayaklar, karıncalar, termitler, örümcekler, böcekler, güveler… Bu canlıların yaşamlarını devam ettirebilmeleri,  yaşam alanları ormanların  varlığına ve güvenliğine bağlıdır.

Ormansızlaşmanın bugünkü hızıyla devam etmesi durumunda, önümüzdeki 25 yıl içinde yaklaşık 28.000 farklı türün yok olabileceği tahmin ediliyor. Hatta birçoğu keşfedilmeden ortadan kaybolabilir..

  1. Toprak Kalitesini Artırırlar

Ağaçlar, etraflarındaki toprağın kalitesini çeşitli şekillerde iyileştirmede çok önemli bir rol oynar. Karbon filtreleme özelliklerinin bir parçası olarak, karbonu ve diğer zararlı maddeleri topraktan uzaklaştırarak, diğer bitkilerin sağlıklı bir şekilde yetişmesine olanak tanırlar.

Kaliteli toprak, %2’den fazla karbon içermemelidir. Ancak yoğun ormanlık alanlarda bu oran %0,05’e kadar düşebilir. (4)

Ağaçlarla çevrili arazi, ağaçların toprağı arındırıcı etkisi sayesinde mahsul üretimini ikiye katlayabilir. Verim ne kadar iyi olursa, insanlığı beslemek için o kadar az toprağa ihtiyaç duyulur.

Kısacası: Tarım ve biyoçeşitlilik için kaliteli toprak istiyorsak, üzerinde yaşadığımız gezegenin ağaçlarına bakmamız gerekir.

  1. Erozyonu Önlerler

Ormansızlaştırılmış alanlar, çölleşmeye karşı çok daha savunmasızdır. Ağaçlar, gövdelerini ve yapraklarını kullanarak rüzgarlara ve sellere karşı doğal bir bariyer oluşturur. Bu bariyer, kötü havanın geniş alanları tahrip edebilecek bir doğal afete dönüşmesini önlemeye yardımcı olur.

Ağaç kökleri, toprağı bir arada tutarak erozyona karşı korumada hayati bir işlev görür. Ormansız alanlarda, toprağı yerinde tutacak veya gelen rüzgarların hızını yavaşlatacak hiçbir şey yoktur. 

  1. Vazgeçilmez Besin Kaynakları

Sürdürülebilir bir şekilde yetiştirilen ağaçlar, pek çok hayati gıda maddesinin kaynağıdır. 

Sadece ağaçlardan bol miktarda besin alabiliriz. Fındıktan meyvelere, çiçeklerden ve reçinelerden elde edilen şuruplara ve aromatik kabuklardan elde edilen baharatlara kadar,  ağaçlar insanlar için yüzlerce besin üretirler.

  1. Gürültü Kirliliğini Önlerler

Ağaçların hava kirliliğiyle mücadele kadar, gürültü kirliliğinin olumsuz etkileriyle mücadelede de rolü vardır. Kentleşmenin, ulaşımın ve sanayileşmenin önemli bir etkisi olan gürültü, yalnızca insanlar için rahatsız edici olmakla kalmaz, aynı zamanda yaban hayatı üzerinde de yıkıcı bir etkiye sahip olabilir.

İnsanların neden olduğu gürültü kirliliği, bir hayvanın sonar ve navigasyon sistemlerini etkilemekle kalmaz, tüm ekosistemi bozabilir. Örneğin, yuva yapan bazı kuş türleri, gürültü nedeniyle istenmeyen habitatlarda yuva yapmazlar.

Ağaçların yaprakları, kendisine ulaşan ses seviyesini azaltan soğurucu bir etkiye sahiptir. Yaban hayatı, insanlar olarak yarattığımız gürültü kirliliğinden korunmuştur.

  1. İklim Krizine Karşı Mücadele Ederler

Küresel ısınmayı ve iklim değişikliğini etkileyen faktörlerden biri de atmosferdeki karbondioksit seviyeleridir. Karbondioksit, ısı tutma özellikleriyle bilinen bir “sera” gazıdır. Hızla ısınan bir gezegende, insanların ürettiği aşırı karbondioksit seviyeleri, kelimenin tam anlamıyla ısıyı atmosfere hapsediyor.

Bir ağaç büyüdükçe, fotosentez adı verilen bir işlemle havadaki karbondioksiti emer. Karbonu odun olarak depolar ve oksijen moleküllerini serbest bırakır. Sera gazını havadan temizlerler. 

Bu nedenle ormanlar dev bir filtre görevi görür. Ancak ağaçlar, yakıldıklarında veya toprağa geri ayrıştırıldıklarında tekrar havaya dağıtırlar.

Ormansızlaşmanın etkileri iki yönlüdür. Doğanın CO2 filtreleri ortadan kaldırılmakla kalmıyor, aynı zamanda genellikle daha sonra yakılıyor ve depoladıkları karbonu atmosfere geri bırakıyorlar.

İklim değişikliği ile mücadelede ağaçlar kesinlikle hayati önem taşıyor. Dünyanın ormanları olmasaydı hiç şansımız olmazdı.

İklim Kriziyle Mücadelenin Yüzlerce Yolundan Bir Tanesi: ecoDrone

Ağaçlar, gezegende ve hayatımızda yeri doldurulmaz bir öneme sahipler. Hepimizin ortak sorunu olan küresel iklim krizinde ise rolleri tartışılmaz. 

Bugün, ulaşılması zor alanlara tohum topu atışı yapan ve böylelikle biyoçeşitlilik çalışmalarına destek veren yeni nesil iklim krizi savaşçımız ecoDrone ile tanışarak hem Dünya hem de kendin için büyük bir fark yaratabilirsin: https://ecording.org/ecodrone/