Birleşmiş Milletler tarafından iklimin etkilerini araştırmak üzere kurulan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli IPCC, içinde öne çıkan bilim insanlarını bulunduran ve kapsamlı araştırma raporlarıyla iklim konusunda en güvenilir bilimsel kaynaklardan biri. Yaklaşık 8 yılda bir yayınladığı raporlardan biri geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Bilimin iklim konusunda bize söylediği önemli noktalar var.
İklim krizi kesinlikle insan kaynaklı.
Raporun ana noktalarından biri iklim krizinin sebebinin net bir şekilde insanlar olması. Öncesine kadar bu düşünce net bir bilgi olarak kabul edilmiyordu, bilim insanlarının %97’si bu konuda hemfikirdi. Artık bilimsel gerçek olarak kabul ediliyor. İklim krizi biz insanların fosil yakıtları yakmamız sonucu atmosfere saldığımız sera gazlarının gezegenimizi ısıtmasıyla ortaya çıktı. Fosil yakıt tüketimimiz özellikle sanayileşme ve tüketim talebinin artması sonucu yükseldi. Yani karşılaştığımız afetler “doğal” değil, bizden kaynaklı.
İklim krizi dünyanın her yerini farklı şekillerde de olsa etkiliyor.
İklim krizinin etkilerinin farkında olmamak mümkün değil. Dünyanın her yerinde gerçekleşen çeşitli felaketleri görmek mümkün. Kimi yerde yangınlar hektarlarca ormanı yok ediyor, kimi yerde seller yüzlerce insanın canını alıyor. İklim krizinin yıkıcı etkileri olan aşırı hava olayları, yangınlar, seller, kuraklık, fırtınalar, hortumlar artık dünyanın her yerinde ve çok sık yaşanmaya başladı. Bu olaylar dünyadaki her bölgeyi aynı şekilde etkilemese de kimse güvende değil.
2040’a kadar 1.5 °C sınırını aşmış olacağız.
Eğer bu şekilde yaşamaya devam edersek önümüzdeki 10-20 yıl içerisinde Paris iklim Anlaşması’nda belirlenen 1.5 derece küresel sıcaklık artış sınırını geçmemiz kaçınılmaz. Rapora göre salımları azaltmazsak küresel sıcaklık artışı 2-3,5 dereceye kadar çıkabilir. 1.5 derece hedefi ancak dönüşümsel bir değişimle, net sıfır yolunda sıkı adımlarla mümkün olacak.
Atmosferdeki CO2 son 2 milyon yıldaki en yüksek seviyede.
Kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtları yakmamız sonucu atmosfere saldığımız CO2 oranı milyonlarca yıldır karşılaşılmamış bir seviyeye yükseldi. Ulaşım, beslenme, tüketim alışkanlıklarımız ve orman yangınları gibi durumlar atmosfere saldığımız sera gazları konusunda etkili. Gezegenimizin ısınmasını için bunları kullanmaktan kaçınmalı, devlet liderleri ve büyük şirketlerden gereken değişimi talep etmeliyiz.
İklim değişikliği daha önce görülmemiş hava olaylarının sıklığını artıracak.
İklimdeki dengesizlik aşırı yağışlar, kuraklıklar, yangınlar, hortumlarla kendini gösteriyor ve göstermeye devam edecek. Gezegen ısındıkça her türlü ekstrem hava olayı daha şiddetlenecek: aşırı yağışlar artarken kuraklıklar da artacak.
Rapor çok iç açıcı gelmemiş olsa da aslında bizi harekete geçirmek için motive eden bir etken olmalı. Henüz hiçbir şey için geç değil. Bilim insanlarının bizlere yapılması gerektiğini söylediği adımlar belli, bizler gereken baskıyı kurarak ve değişimi talep ederek bunların uygulanmasını sağlamalıyız.
Alara Civelek