İnsanlığın başlangıcından beri kendi refahımız için çeşitli gelişimlerde bulunduk. Teknolojik gelişimler yerleşik hayata geçmemizden sonraki refahımız için yapılan en önemli kilometre taşı.
Elbette insan yararına teknoloji deyince insanın aklına ev aletleri, telefonlar veya binek araçlar gelebilir, ancak günümüzde bundan daha fazlası mevcut. Sağlık teknolojilerinden tutun, bizim bugüne dek kirlettiğimiz doğayı bizim için temizleyen teknolojiler.
Elbette teknolojik gelişmeler ile birlikte çevre kirliliği kaçınılmaz. Ağaçlar kesiliyor, hava kirleniyor, toprak ve denizler çöp ile doluyor, bunlardan belki de en önemlisi, temiz hava.
IPCC’nin yaptığı araştırmaya göre bütün iklim problemlerini çözebilmemiz için 1.2 trilyon ağaca daha ihtiyacımız var. Bu kaçınılmaz bir gerçek ve teknolojiyi bu bağlamda kullanabiliriz.
ecording olarak bizlerin de yaptığı gibi, drone teknolojisini, tarım teknolojileri ile birleştirerek daha refah bir gelecek oluşturabiliriz. İnsan gücü ile 1.2 trilyon ağaç hedefine ulaşmamız imkansız, ancak dronelar yardımı ile bu sayıya ulaşmak hayal değil. ecoDronelar ile atılan tohum topları, fidan dikimine göre 12 kat daha hızlı ve 6 kat daha ucuz. Ayrıca sarp araziler de işin içine girdiğinde, insanların taşlık alanlarda çalışması zorken dronelar operasyonlarını kolaylıkla gerçekleştirebiliyor.
Refahımız için teknolojiyi sadece cep telefonları, binek araçlar ya da günlük hayatımızı kolaylaştıran küçük aletlerdense, yokluğunda yaşayamayacağımız şey olan doğa için kullanmak tartışmasız en mantıklı karar. Şu anda kullandığınız herhangi bir teknolojik gelişimi kullanmadan da yaşayabiliriz, ancak aldığımız nefes olmazsa yaşamamız pek mümkün değil.
Burak Eren Taşkın